Küresel ölçekte yaşanan her kriz anında, enerji güvenliğinin yanı sıra gıda güvenliği de her zaman gündeme gelmektedir. Özellikle krize sebep olan veya krizden en çok etkilenen ülkeler gıda konusunda önemli bir role sahip ise, gıda güvenliği sorununun ortaya çıkması normal karşılanmalıdır. Ukrayna – Rusya savaşının başlamasının üzerinden neredeyse 3 ay geçti ve milyonlarca insan evlerinden uzaklaşırken birçok kişi de gıda ve su yönünden mahrum bırakıldı. İlerleyen süreçlerde çiftçilerin ve politikacıların alacakları kararların hayati öneme sahip olduğu ve bu kararların uzun dönemde etkisinin devam edeceği belirtilmiştir.
Ukrayna – Rusya savaşı neden gıda güvenliği konusunda bu kadar önemlidir? Karadeniz’e komşu olan bu ülkeler, küresel çapta “ekmek sepeti” olarak tabir edilmektedir. 1990’lı yılların öncesinde net bir hububat ithalatçısı konumunda iken, günümüzde net hububat ihracatçısı konumuna gelmiştirler. Rusya ve Ukrayna birlikte alındığında;
2018 – 2020 yıllarına bakıldığında, Ukrayna tek başına küresel ayçiçek yağı üretiminin %50’sini ve küresel buğday, mısır ve arpa üretiminin %10-15’ini gerçekleştirmiştir. Bu ihracat ve üretim oranlarından dolayı, Ukrayna – Rusya savaşının, küresel gıda sistemine ciddi etkileri olması beklenmektedir. Gübre fiyatlarının son dönemde ciddi artışlar göstermesinin sebebi ise Rusya’nın tek başına küresel nitrojen (azotlu) gübre üretiminin 1/10’unu gerçekleştirmesidir. Rusya doğalgazına uygulanan yaptırımların ise gübre fiyatlarındaki artışı körüklediği görülmektedir.
TR
EN
