shape
shape

1-15 EYLÜL 2024

1-15 Eylül 2024

Dünya Ne Konuşuyor Raporları

“Dünya Ne Konuşuyor?” (DNK) Raporlarımız; Ekonomi, Politika, Çevre, Sosyal ve Teknoloji olmak üzere beş ana başlıkta ayda iki defa okurlarıyla buluşmaya 2024 yılında da devam ediyor. DNK Raporları üyelere özel gönderilmekte olup, üç ay önceki raporlar web üzerinden genel erişime açık halde paylaşılmaktadır.

Detaylar

  • Yapay zekâ dünya genelinde birçok alanda çığır açma potansiyeline sahiptir. Eğitimde her öğrenciye özel öğrenme planları sunarak fırsatlar sağlayabilir ve sağlık sektöründe kişiselleştirilmiş tedavi planları ile hayat kurtarıcı çözümler sunabilir. Bu sayede sağlık ve eğitim alanlarındaki eşitsizlikler azalacak ve kritik bilgiler coğrafi sınırları aşarak herkes için erişilebilir hale gelecektir. Akıllı şehirlerde atık yönetimi ve trafik kontrolünü iyileştirerek sürdürülebilirliği artırabilir, tarımda ise verimliliği ve gıda güvenliğini geliştirebilir. Ancak yapay zekânın kontrolsüz bir şekilde gelişmesi, özellikle silahlı kuvvetlerde kötüye kullanım endişelerini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, yapay zekânın etik kullanımı ve risklerin yönetimi kritik önem taşımaktadır.

 

  • 2024 yılında Almanya'daki ekonomik çıktının, bir önceki yıl yaşanan düşüşten sonra %0,1 oranında azalması beklenmektedir. 2025 yılı için büyüme tahmini ise %1,1'den %0,5'e revize edilmiştir. İşsizlik oranının %6,1'e yükselmesi, enflasyonun ise kademeli olarak %2 seviyesine gerilemesi öngörülmektedir. Yatırımlardaki belirsizlikler, makine ve teçhizattaki sabit sermaye oluşumunu %7,2 oranında azaltmıştır. Küresel ekonomik büyümenin bu yıl ve önümüzdeki iki yıl için %3 olarak tahmin edildiği bu dönemde, Alman ihracatının küresel ivmenin gerisinde kalacağı öngörülmektedir.

 

  • Donald Trump'ın seçim kampanyası döneminde bahsettiği radikal ekonomi politikaları, başkan seçildiği takdirde ilk döneminde olduğu gibi tatmin edici bir ekonomik performans sağlamayacağına işaret etmektedir. Trump, uluslararası ticaret alanında daha agresif ve tek taraflı bir yaklaşım benimseyerek, Çin ithalatına %60 ve diğer ülkelere %10-20 oranında gümrük vergisi uygulamayı önermektedir. Bu önerinin, ticaret ortaklarının misilleme yapmasına ve ihracat endüstrilerinin zarar görmesine yol açabileceği öngörülmektedir. Trump'ın önerdiği vergi indirimi önerisi ise bütçe açığını 10 yıl içinde 5 trilyon dolar artırabilir ve bu durum uzun vadeli ekonomik istikrarı tehdit etmektedir.

 

  • Almanya’da birçok firma enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle ürettikleri ürünlerin fiyatlarına zam yaparken kâr marjları da oldukça azalmıştır. Almanya'da 2019 yılının Ocak- Temmuz döneminde elektriğin toptan satış fiyatı 38,3 €/MWh iken, günümüzde aynı dönemde 67,6 €/MWh seviyesine yükselmiştir. Kimya ve çelik gibi enerji yoğun sektörlerde üretim azalırken, birçok sanayi tesisi kapanmakta ve çalışan sayıları düşmektedir. Alman sanayi üretimi son 10 yılın en düşük seviyesine gerilemiş, Avrupa genelinde pandemiden bu yana 800.000'den fazla imalat işi kaybedilirken, sanayisizleşme süreci hız kazanmıştır.

 

  • Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO ülkelerinin Ukrayna'nın uzun menzilli Batı füzelerini kullanma kısıtlamalarını kaldırması durumunda bunu savaş eylemi olarak değerlendireceğini belirtmiştir. ABD, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı sınır ötesi saldırılar yapmasına izin verecek şekilde politikasını değiştirirken, Biden henüz uzun menzilli sistemlerin kullanımına onay vermemiştir. Kongre'deki iki partili Ukrayna grubu, Biden’a Ukrayna’nın uzun menzilli silahlarla Rusya’daki hedefleri vurmasına izin vermesi için çağrıda bulunmuştur. Rusya ise İran’dan balistik füzeler alarak gerilimi tırmandırmakla suçlanmıştır. 

 

  • Güney Çin Denizi, stratejik konumu ve zengin kaynakları ile gerilim kaynağı olmaktadır. Çin'in 2013 yılından bu yana bölgedeki askeri üsleri ve Filipin gemilerine yönelik saldırgan tutumu çarpışma ve kazalara neden olma riski taşımaktadır. Filipinler, bu duruma ABD ile savunma iş birliğini güçlendirerek yanıt vermiştir; Temmuz'da imzalanan 500 milyon dolarlık savunma yardımı anlaşması, Filipinler'in askeri kapasitesini artırmayı hedeflemektedir. Ancak, geçici anlaşmalar uzun vadede büyük ölçekli çatışmaları önlemekte yetersiz kalacaktır. 

 

  • Havacılık sektörü, yeşil inovasyon ile fosil yakıtlı motorlardan hibrit ve tamamen elektrikli modellere geçiş yapmaktadır. E-uçakların, emisyonları önemli ölçüde azaltabileceği, enerji verimliliğini artırabileceği ve havacılık sektörüne çevresel ve mali açıdan önemli faydalar sağlayabileceği belirtilmektedir. Ancak, e-uçakların geliştirilmesi, batarya kapasitesindeki büyük enerji boşluğu, uzun sertifikasyon süreçleri ve yetersiz şarj altyapısı gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır. Hükümetler e-uçakların geliştirilmesi için düzenleyici çerçeveleri hızlandırmak amacıyla havacılık şirketleriyle iş birliği yapmalı ve havacılık şirketleri, kısa mesafeli rotalara odaklanan stratejik bir şarj ağı geliştirerek e-uçakların operasyonel uygulanabilirliğini artırmalıdır. 

Hızlı İletişim

Konuyla ilgili merak ettikleriniz veya iletmek istedikleriniz için hemen bize yazabilirsiniz!

Diğer Raporlar