shape
shape

1-15 TEMMUZ 2024

1-15 Temmuz 2024

Dünya Ne Konuşuyor Raporları

“Dünya Ne Konuşuyor?” (DNK) Raporlarımız; Ekonomi, Politika, Çevre, Sosyal ve Teknoloji olmak üzere beş ana başlıkta ayda iki defa okurlarıyla buluşmaya 2024 yılında da devam ediyor. DNK Raporları üyelere özel gönderilmekte olup, üç ay önceki raporlar web üzerinden genel erişime açık halde paylaşılmaktadır.

Detaylar

  • Avrupa Birliği, 4 Temmuz 2024 tarihinden itibaren Çin'den ithal edilen elektrikli araçlara %21 telafi edici vergi uygulamaya başlamıştır. Bu karar, AB'nin Çinli araçlara yönelik ticaret engellerini artırdığını ve pazardaki etkisini güçlendirdiğini göstermektedir. Ayrıca AB, serbest ticaret anlaşması olmayan diğer ülkelerden gelen otomobillere uyguladığı %10 ithalat vergisini de kaldırmamıştır. Bu değişikliklerle birlikte AB, yerli üreticilerin satışlarını artırmayı ve yeşil dönüşümü teşvik etmeyi amaçlanmaktadır.

 

  • Çin'in yarı iletken satışları mayıs ayında %24,2 artış göstermiştir. Bu artış, Çin'in çip işleme endüstrisindeki güçlenmeyi ve kendi kendine yetebilme çabalarını göstermektedir. Küresel yarı iletken endüstrisi ise aynı dönemde %19,3'lük bir büyüme kaydederek 49,1 milyar dolara ulaşmıştır. Amerika kıtası %43,6 artışla lider konumdayken, Avrupa'da yarı iletken satışları %9,6 oranında düşmüştür

 

  • NATO'nun gelecekte hibrit savaş kavramını savunma stratejisine entegre etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hibrit savaş, geleneksel ve düzensiz savaş yöntemlerinin karma kullanımını içerirken, NATO'nun bu tür tehditlere karşı daha stratejik ve esnek bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir. Rusya'nın Ukrayna'daki deneyimleri, hibrit çatışma taktiklerinin Avrupa geneline yayıldığını göstermektedir. Bu taktikler arasında sabotaj, kundaklama, siber saldırılar ve vekil güçlerin kullanımı bulunmaktadır. Benzer şekilde, Çin de psikolojik, siyasi ve yasal savaş alanlarında etkinliğini artırmak için karmaşık taktikler izlemektedir. NATO'nun bu yeni tehditlere karşı hazırlıklı olması ve savunma yeteneklerini güçlendirmesi gerekmektedir.

 

  • Eski Başkan Donald Trump, seçim kampanyası sırasında silahlı saldırıya uğramıştır. Gerçekleşen saldırıda bir kişi hayatını kaybederken, iki kişi de ciddi şekilde yaralanmıştır. Bu olay, ABD'deki siyasi şiddetin giderek arttığını göstermektedir. Biden yönetimi, Trump'a yönelik güvenlik önlemlerini artırırken uzmanlar, siyasi şiddetin önlenmesi ve demokratik süreçlerin korunması için daha fazla çabanın gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır. 

 

  • FAO ve OECD'nin raporuna göre, son 20 yılda gelişmekte olan ekonomiler küresel tarım piyasalarında önemli bir rol oynamıştır. Gelecek on yılda Hindistan, Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika'nın tüketimdeki payı artacak, buna karşın Çin'in payı azalacaktır. Hindistan ve Güneydoğu Asya'daki kentsel nüfus ve refah düzeyi artışı, küresel tarım tüketiminde önemli bir artışa neden olacaktır. Tarım ve balıkçılık tüketimi yıllık %1,1 oranında artacak ve bu artışın çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşecektir. Ancak Afrika ve Asya'daki düşük verimlilik, teknolojik eksiklikler ve iklim koşulları, tarımsal üretimdeki eşitsizlikleri ve gıda güvenliğini olumsuz etkilemeye devam edecektir. 

 

  • McKinsey and Co.’nun araştırmasına göre, Amerikalı elektrikli araç sahiplerinin yaklaşık yarısı bir sonraki araç alımlarında içten yanmalı motorlu araçları tercih edecektir. Bu tercihin arkasında yetersiz şarj altyapısı ve yüksek maliyet gibi sebepler yatmaktadır. Haziran ayında yapılan ankete göre katılımcıların %46'sı elektrikli araç satın alma olasılıklarının düşük olduğunu belirtmiştir. Biden yönetiminin elektrikli araç teşvik politikaları tüketiciler üzerinde beklenen etkiyi oluşturamamıştır. Amerikalıların %58'i mevcut araçlarını daha uzun süre kullanmayı düşünürken, %44'ü elektrikli araç geçişini ertelemeyi düşünmektedir. Ayrıca elektrikli araçların yaygınlaşması için gerekli olan şarj altyapısının yavaş ilerlediği ifade edilmektedir.

 

  • Çin'in yapay zekâ, biyoteknoloji, yarı iletken ve kuantum bilişim gibi stratejik teknoloji alanlarına yönelik yatırımları, uluslararası güvenlik ve teknoloji transferi açısından büyük endişelere yol açmaktadır. Çin'in bu yatırımlar ile askeri kapasitesini güçlendirerek uluslararası dengeleri değiştireceği düşünülmektedir. ABD, Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Güney Kore gibi ülkelerin bu alanlara yaptığı yatırımlar, küresel rekabeti artırmaktadır. Uluslararası toplum, teknolojilerin gelişimini denetleme ve kontrol etme çabalarını artırmalıdır. 

Hızlı İletişim

Konuyla ilgili merak ettikleriniz veya iletmek istedikleriniz için hemen bize yazabilirsiniz!

Diğer Raporlar