Dünya Ne Konuşuyor? raporları dünyanın farklı bölgelerinde faaliyet gösteren 165 düşünce kuruluşu çalışmalarının günlük takip edilmesiyle hazırlanmaktadır.
Geçtiğimiz haftalarda yayınlanmış olan raporumuzda ABD’deki otomotiv işçilerinin yaşadığı maaş sorununu dile getirmiştik. Bu dönemde de ABD’de otomotiv işçileri tekrar greve gitti. Ülkede var olan enflasyon ve ekonomik sıkıntılar her zamanki gibi ücretli kesimi derinden etkilemeyi sürdürüyor. Otomotiv işçilerinin reel ücretlerine yapılan zamlar beklentileri karşılamazken, üst düzey yönetici maaşlarına yapılan yüksek zamlar doğal olarak işçiler arasında tepkilerin yükselmesine sebep oluyor. İşçi sendikasının ABD genelinde gelir ve servet dağılımında eşitlik sağlayabileceği özellikle vurgulanıyor.
Avustralya’da artan konut fiyatlarından göçmenler sorumlu tutulmaktadır. Ülkede göçmen sayısının yüksek olması göçmenlere yönelik politikaların geliştirmesini de sağlıyor. Göçmen işçi özelinde düşük maaş vermeyi düşünen işletmelere daha ağır, yüksek maaş vermeyi düşünen işletmelere daha hafif uygulamaların getirilmesi planlanıyor. Ayrıca, ülke içinde yüksek maaş ödenen işlerde, düşük maaşla çalışabilecek göçmen işçilerin istihdam edilmesinin maliyetleri büyük oranda azaltacağı düşünülüyor.
Çinli emlak devi Evergrande’nin peşini sorunlar bir türlü bırakmıyor. En son alacaklılara olan 20 milyar dolarlık ödemeyi yaşadığı sorunlar sebebiyle gününde ödeyemeyen Evergrande’yi iyi şeyler beklememekte. Borcunun yanı sıra Hong Kong borsasında işlem gören hissesi de değer kaybetmeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz pazartesi günü hissesi %22 düşerek 0,44 Hong Kong doları (HK$) seviyesinde kapattı. Evergrande hissesi ilk zirvesini 25,8 HK$ seviyesinde görmüş ve 2020 yılında yaşadığı kriz sonrası günümüze kadar yaklaşık 42,8 milyar dolar değer kaybı yaşamıştır. Ekim ayı sonunda Hong Kong mahkemesine çıkacak olan Evergrande’nin borçlarını yeniden yapılandırma adına somut bir adım atması bekleniyor.
Son yıllarda yaşanan pandemi sorunları ve Rusya – Ukrayna savaşı, Avrupa Birliği için ekonomik güvenlik kavramının ne kadar kritik olduğunu göstermiştir. Avrupa Komisyonu, güvenlik önceliklerini muhafaza ederken, ortaklıklarını da geliştirmek adına akıllı çeşitlendirme yaklaşımını benimseyecektir. Oluşturulan yeni stratejide Avrupa Ortak Pazarı hacminin daha da büyümesi, hassas ve kritik tedarik zincirine olan bağımlılığı kademeli olarak azaltılması ve mevcut ekonomik bağımlılıkların çeşitlendirilmesi üzerine yoğunlaşılacak.
İtalya, Bir Kuşak Bir Yol projesinden ayrılıyor mu? sorusu bu dönemki raporumuzun önemli başlıklarından birisi oldu. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Yeni Delhi’de gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nde, ülkesinin 2019’da katıldığı Bir Kuşak Bir Yol (BRI) projesinden ayrılacağını açıkladı. İtalya’nın projeden ayrılmak istemesinin arkasındaki en önemli etkenin proje kapsamında Çin’e nazaran daha az şey kazanması olarak gösteriliyor. 2022 yılında İtalya’nın Çin’e olan ihracatı 14,5 milyar avrodan 18,5 milyar avroya yükselirken, İtalya’nın Çin’den gerçekleştirdiği ithalat miktarı 33,5 milyar avrodan 50,9 milyar avroya yükselmiştir. İtalya’nın Bir Kuşak Bir Yol projesinden ayrılması, BRI’dan fayda sağlayamayan ülkeler için örnek teşkil edeceği düşünülüyor.
Rusya’nın Belarus’a taktiksel nükleer silah konuşlandırması bölgedeki tansiyonu yükseltiyor. Ukrayna’nın savaşta Rusya’ya verdiği askeri cevaplar, ekonomik yaptırımlar, Rusya’daki ekonomik ve politik baskıların Putin’i çaresiz bıraktığı söyleniyor. Putin’in nükleer silah kullanacağına dair söylemler başta Avrupa olmak üzere ABD ve hatta Çin’i bile tedirgin ediyor. Rusya’da 2.000 adet olduğu düşünülen nükleer silahın NATO ve ABD’de sadece 200 adet olması, Rusya’nın bu alanda ne kadar tehlikeli olabileceğini gösteriyor.
Su, geçmişten günümüze insan hayatı için en önemli temel unsurlardan biridir. Tarihte bazı dönemlerde suyun silah olarak kullanıldığına şahit olunurken, bu durumun son örneği Ukrayna’daki Kakhovka Barajı’nın patlatılması olmuştur. Barajın Rusya tarafından Ukrayna’ya zarar verme amacıyla patlatıldığı düşünülüyor. Olaydan hemen sonra oluşan sel yaklaşık 600 km²’lik alanı ve 40.000 bölge sakinini olumsuz etkiledi. Selle beraber tarımsal alanların tahrip olduğu, mahsullerin ve kara mayınlarının denize doğru sürüklendiği, bölgedeki tatlı su kaynakları ve depolarının kirlendiği belirtildi. Günümüzde kuraklık ve iklim değişikliği etkilerinin artmasıyla su kaynakları üzerinde çeşitli problemlerin ortaya çıkacağı vurgulanıyor.
TR
EN
